FED, beklentilere paralel şekilde politika faizini %4.25–%4.50 aralığında sabit tuttu. Bu, art arda dördüncü toplantıda faizlerin değişmeden kaldığı anlamına geliyor.
Ancak piyasaların merakla beklediği “dot plot” (nokta grafiği) ve ekonomik projeksiyonlar, faiz indirimi beklentilerinin giderek zayıfladığını ortaya koydu.
FED’in 2026 yılına ilişkin faiz beklentileri önceki döneme kıyasla daha temkinli bir tablo çizdi. Mart ayında sadece 4 üye bu yıl faiz indirimi yapılmaması gerektiğini düşünürken, bu sayı haziranda 7’ye yükseldi. Öte yandan 10 üye 2024 yılında en az iki faiz indirimi beklerken, 2 üye sadece bir indirim öngördü. 2025 yılı için iki indirim beklentisi sabit kalırken, 2026 beklentisi ise iki indirimden bire düşürüldü.
Mart ayında yalnızca 4 üye bu yıl faiz indirimi yapılmaması gerektiğini savunurken, Haziran toplantısında bu sayı 7’ye yükseldi. Öte yandan 10 üye 2025 yılı içinde en az iki faiz indirimi öngörürken, 2 üye yalnızca bir indirim bekliyor. 2026 yılı içinse faiz indirimi beklentisi iki indirimden bire düşürüldü.
Faiz kararı öncesinde Başkan Donald Trump, FED Başkanı Jerome Powell’a yönelik sert eleştirilerini yineledi. Beyaz Saray’da gazetecilere konuşan Trump, Powell için “FED’de çok aptal bir kişi var” dedi. Trump ayrıca, faiz oranlarının 100 ila 250 baz puan arasında agresif bir şekilde düşürülmesini istediğini belirtti.
Trump’ın, 2 Nisan’da açıkladığı ve sonradan en büyüğünü askıya aldığı “Kurtuluş Günü” gümrük vergileri, ABD’de ortalama gümrük vergisi oranını 1930’lardan bu yana en yüksek seviyeye çıkardı. Bu durumun FED’in kararlarını doğrudan etkilemeye başladığı yorumları yapılıyor.
FED yetkilileri, faiz indirimi için daha yumuşak bir iş gücü piyasası ya da tarifelerin fiyatlara etkisinin sınırlı kaldığına dair net kanıtlar görmek istiyor. Ancak mevcut veriler karışık sinyaller veriyor. Konut sektöründeki yavaşlama, yüksek faizlerin ekonomiyi baskıladığını gösterirken, işsizlik hâlâ düşük seviyelerde. Ancak uzun süreli işsizlik yardımı alanların sayısı son üç yılın zirvesinde ve işe alım rakamları da aşağı yönlü revize ediliyor.
Renaissance Macro’dan ekonomist Neil Dutta’ya göre, Mayıs ayında enflasyon verileri beklenenden düşük geldi. “Mayıs’ta gümrük vergileri vardı ama enflasyon zayıftı. Bu bize ne anlatıyor? Şirketler yüksek maliyetleri tüketiciye yansıtamıyor olabilir. Bu da kâr marjlarının daralmasına ve işten çıkarmalara yol açabilir” dedi.
FED’in faiz politikasında temkinli olmasının bir diğer nedeni ise finansal koşulların hâlâ nispeten gevşek olması. Şirket tahvili faizleri ile Hazine tahvilleri arasındaki fark düşük, kredi arzı güçlü ve borsalar tarihi zirvelere yakın. Özellikle bazı şirketlerin stablecoin tabanlı ödeme sistemleri açıklamaları sonrası hisse fiyatlarında yaşanan sıçrama, piyasada hâlâ ciddi spekülatif sermaye olduğunu gösteriyor.
Bu durum, FED’in enflasyonun yeniden tırmanmasına neden olabilecek erken bir faiz indirimi riskinden kaçınmasına neden oluyor. Ayrıca ekonomist David Wilcox’un da belirttiği gibi, son yıllarda yaşanan en büyük enflasyon şoklarından biri sonrası FED’e olan güven zedelenmiş durumda. Bu da enflasyon beklentilerinin kontrolünü daha kırılgan hale getiriyor.
FED’in bugünkü kararı ve projeksiyonları, kurumun faiz indirimine dair aceleci davranmak istemediğini ve daha fazla veri görmek istediğini gösteriyor. Hem enflasyonla mücadele hem de ekonomide yavaşlamanın önüne geçme arasında kalan FED, büyük ihtimalle sonbahara kadar temkinli politikasını sürdürecek.
*Yatırım tavsiyesi değildir.
Özel haberler, analizler ve on-chain verileri için Telegram grubumuzu, Twitter hesabımızı ve Youtube kanalımızı hemen takip edin! Ayrıca Android ve IOS Uygulamalarımızı indirerek canlı fiyat takibine hemen başlayın!
The content is for reference only, not a solicitation or offer. No investment, tax, or legal advice provided. See Disclaimer for more risks disclosure.
FED ve Başkan Jerome Powell'ın Açıklamalarının Anlamı Ne? Faiz İndirimi Gelecek Mi? Hepsini Burada Toparladık!
FED, beklentilere paralel şekilde politika faizini %4.25–%4.50 aralığında sabit tuttu. Bu, art arda dördüncü toplantıda faizlerin değişmeden kaldığı anlamına geliyor.
Ancak piyasaların merakla beklediği “dot plot” (nokta grafiği) ve ekonomik projeksiyonlar, faiz indirimi beklentilerinin giderek zayıfladığını ortaya koydu.
FED’in 2026 yılına ilişkin faiz beklentileri önceki döneme kıyasla daha temkinli bir tablo çizdi. Mart ayında sadece 4 üye bu yıl faiz indirimi yapılmaması gerektiğini düşünürken, bu sayı haziranda 7’ye yükseldi. Öte yandan 10 üye 2024 yılında en az iki faiz indirimi beklerken, 2 üye sadece bir indirim öngördü. 2025 yılı için iki indirim beklentisi sabit kalırken, 2026 beklentisi ise iki indirimden bire düşürüldü.
Mart ayında yalnızca 4 üye bu yıl faiz indirimi yapılmaması gerektiğini savunurken, Haziran toplantısında bu sayı 7’ye yükseldi. Öte yandan 10 üye 2025 yılı içinde en az iki faiz indirimi öngörürken, 2 üye yalnızca bir indirim bekliyor. 2026 yılı içinse faiz indirimi beklentisi iki indirimden bire düşürüldü.
Faiz kararı öncesinde Başkan Donald Trump, FED Başkanı Jerome Powell’a yönelik sert eleştirilerini yineledi. Beyaz Saray’da gazetecilere konuşan Trump, Powell için “FED’de çok aptal bir kişi var” dedi. Trump ayrıca, faiz oranlarının 100 ila 250 baz puan arasında agresif bir şekilde düşürülmesini istediğini belirtti.
Trump’ın, 2 Nisan’da açıkladığı ve sonradan en büyüğünü askıya aldığı “Kurtuluş Günü” gümrük vergileri, ABD’de ortalama gümrük vergisi oranını 1930’lardan bu yana en yüksek seviyeye çıkardı. Bu durumun FED’in kararlarını doğrudan etkilemeye başladığı yorumları yapılıyor.
FED yetkilileri, faiz indirimi için daha yumuşak bir iş gücü piyasası ya da tarifelerin fiyatlara etkisinin sınırlı kaldığına dair net kanıtlar görmek istiyor. Ancak mevcut veriler karışık sinyaller veriyor. Konut sektöründeki yavaşlama, yüksek faizlerin ekonomiyi baskıladığını gösterirken, işsizlik hâlâ düşük seviyelerde. Ancak uzun süreli işsizlik yardımı alanların sayısı son üç yılın zirvesinde ve işe alım rakamları da aşağı yönlü revize ediliyor.
Renaissance Macro’dan ekonomist Neil Dutta’ya göre, Mayıs ayında enflasyon verileri beklenenden düşük geldi. “Mayıs’ta gümrük vergileri vardı ama enflasyon zayıftı. Bu bize ne anlatıyor? Şirketler yüksek maliyetleri tüketiciye yansıtamıyor olabilir. Bu da kâr marjlarının daralmasına ve işten çıkarmalara yol açabilir” dedi.
FED’in faiz politikasında temkinli olmasının bir diğer nedeni ise finansal koşulların hâlâ nispeten gevşek olması. Şirket tahvili faizleri ile Hazine tahvilleri arasındaki fark düşük, kredi arzı güçlü ve borsalar tarihi zirvelere yakın. Özellikle bazı şirketlerin stablecoin tabanlı ödeme sistemleri açıklamaları sonrası hisse fiyatlarında yaşanan sıçrama, piyasada hâlâ ciddi spekülatif sermaye olduğunu gösteriyor.
Bu durum, FED’in enflasyonun yeniden tırmanmasına neden olabilecek erken bir faiz indirimi riskinden kaçınmasına neden oluyor. Ayrıca ekonomist David Wilcox’un da belirttiği gibi, son yıllarda yaşanan en büyük enflasyon şoklarından biri sonrası FED’e olan güven zedelenmiş durumda. Bu da enflasyon beklentilerinin kontrolünü daha kırılgan hale getiriyor.
FED’in bugünkü kararı ve projeksiyonları, kurumun faiz indirimine dair aceleci davranmak istemediğini ve daha fazla veri görmek istediğini gösteriyor. Hem enflasyonla mücadele hem de ekonomide yavaşlamanın önüne geçme arasında kalan FED, büyük ihtimalle sonbahara kadar temkinli politikasını sürdürecek.
*Yatırım tavsiyesi değildir.
Özel haberler, analizler ve on-chain verileri için Telegram grubumuzu, Twitter hesabımızı ve Youtube kanalımızı hemen takip edin! Ayrıca Android ve IOS Uygulamalarımızı indirerek canlı fiyat takibine hemen başlayın!