Son günlerde, eski başkan Trump, Federal Rezerv (FED) Başkanı Powell'a yeniden sert eleştirilerde bulundu. Trump, sosyal medyada yaptığı paylaşımda, Powell'ın Kongre'de neden faiz indirmediği konusunda ifade vereceğini eleştirdi.
Trump, Avrupa'nın on kez faiz indirimine gittiğini belirterek, ABD'nin faiz politikalarının fazla temkinli olduğunu vurguladı. Şu anki enflasyon baskısının azaldığı ve ekonomik performansın iyi olduğu bir ortamda, Federal Rezerv'in faiz oranlarını 2 ila 3 puan düşürme kapasitesine tamamen sahip olduğunu vurguladı.
Daha dikkat çekici olanı, Trump'ın oldukça tartışmalı bir ekonomik argüman ortaya atmasıdır. Faiz indirimlerinin uygulanması halinde ABD'nin her yıl 800 milyar dolara kadar tasarruf edebileceğini iddia etmiştir. Bu iddia, ekonomistler ve politika yapıcılar arasında geniş bir tartışma başlattı.
Ancak, Trump'ın bu sözleri, Federal Rezerv (FED) bağımsızlığı konusunda endişelere yol açtı. Bağımsız bir merkez bankası olarak, FED'in kararları ekonomik verilere ve uzun vadeli istikrar dikkate alınarak verilmelidir, siyasi baskılara değil.
Powell'ın karşılaştığı zorluklar sadece siyasi alandan değil, aynı zamanda ekonomik büyüme, istihdam piyasası istikrarı ve enflasyon kontrolü arasında nasıl denge kuracağıyla da ilgilidir. Trump büyük bir faiz indirimine çağrı yapmasına rağmen, Federal Rezerv (FED) karar verme süreci basit faiz ayarlamalarından çok daha karmaşıktır.
Powell'ün Kongre'de ifade vermesine sayılı günler kala, piyasa ve kamu, Federal Rezerv'in (FED) bir sonraki adımını dikkatle izliyor. Nihai karar ne olursa olsun, para politikası üzerindeki bu tartışma, şüphesiz ki Amerika'nın ve hatta dünyanın ekonomik gidişatını etkilemeye devam edecek.
The content is for reference only, not a solicitation or offer. No investment, tax, or legal advice provided. See Disclaimer for more risks disclosure.
6 Likes
Reward
6
7
Share
Comment
0/400
wagmi_eventually
· 5h ago
Siyasetçiler yine ekonomiyi yönlendirmeye geldi.
Reply0
WalletInspector
· 5h ago
Bu ihtiyar yine geldi~
Reply0
SignatureVerifier
· 5h ago
teknik olarak konuşursak, powell'ın veri doğrulaması... sorgulanabilir görünüyor
Reply0
BlockchainWorker
· 5h ago
Faiz indirimi ne zaman cebime gelecek
Reply0
GasFeeCrying
· 5h ago
Ne zaman düşecek, Buffett bile endişelendi.
Reply0
nft_widow
· 5h ago
Gerçekten kimse halkı umursamıyor.
Reply0
SerumSurfer
· 6h ago
Tsk tsk, politikacılar yine Merkez Bankası'nın işine karışıyor.
Son günlerde, eski başkan Trump, Federal Rezerv (FED) Başkanı Powell'a yeniden sert eleştirilerde bulundu. Trump, sosyal medyada yaptığı paylaşımda, Powell'ın Kongre'de neden faiz indirmediği konusunda ifade vereceğini eleştirdi.
Trump, Avrupa'nın on kez faiz indirimine gittiğini belirterek, ABD'nin faiz politikalarının fazla temkinli olduğunu vurguladı. Şu anki enflasyon baskısının azaldığı ve ekonomik performansın iyi olduğu bir ortamda, Federal Rezerv'in faiz oranlarını 2 ila 3 puan düşürme kapasitesine tamamen sahip olduğunu vurguladı.
Daha dikkat çekici olanı, Trump'ın oldukça tartışmalı bir ekonomik argüman ortaya atmasıdır. Faiz indirimlerinin uygulanması halinde ABD'nin her yıl 800 milyar dolara kadar tasarruf edebileceğini iddia etmiştir. Bu iddia, ekonomistler ve politika yapıcılar arasında geniş bir tartışma başlattı.
Ancak, Trump'ın bu sözleri, Federal Rezerv (FED) bağımsızlığı konusunda endişelere yol açtı. Bağımsız bir merkez bankası olarak, FED'in kararları ekonomik verilere ve uzun vadeli istikrar dikkate alınarak verilmelidir, siyasi baskılara değil.
Powell'ın karşılaştığı zorluklar sadece siyasi alandan değil, aynı zamanda ekonomik büyüme, istihdam piyasası istikrarı ve enflasyon kontrolü arasında nasıl denge kuracağıyla da ilgilidir. Trump büyük bir faiz indirimine çağrı yapmasına rağmen, Federal Rezerv (FED) karar verme süreci basit faiz ayarlamalarından çok daha karmaşıktır.
Powell'ün Kongre'de ifade vermesine sayılı günler kala, piyasa ve kamu, Federal Rezerv'in (FED) bir sonraki adımını dikkatle izliyor. Nihai karar ne olursa olsun, para politikası üzerindeki bu tartışma, şüphesiz ki Amerika'nın ve hatta dünyanın ekonomik gidişatını etkilemeye devam edecek.