AI alanındaki yeni odak: Veri etiketlemenin değeri ve geleceği
Yapay zeka alanında, veri etiketlemenin değeri üzerine sessiz bir tartışma başlamış durumda. Bir yandan, bir teknoloji devinin, bir veri etiketleme şirketinin neredeyse yarısını 14.8 milyar dolarlık şaşırtıcı bir fiyatla satın alması, tüm sektörde veri etiketlemenin değerine dair yeniden bir değerlendirmeye yol açtı. Öte yandan, bazı yeni Web3 AI projeleri "kavram pazarlaması" etiketinden kurtulmak için mücadele ediyor ve kendi gerçek değerlerini kanıtlamaya çalışıyor. Bu büyük zıtlığın arkasında, gerçekten ne tür bir piyasa içgörüsü yatıyor?
Öncelikle, merkeziyetsiz hesaplama gücü birleştirmeye kıyasla, veri etiketlemenin daha fazla potansiyele sahip bir alan olabileceğini kabul etmemiz gerekiyor. Kullanılmayan GPU kaynaklarını bulut bilişim devlerine karşı kullanma hikayesi oldukça çekici görünse de, aslında hesaplama gücü temelde standart bir maldır ve ana rekabet noktası fiyat ve erişilebilirliktir. Ancak, bu avantaj büyük şirketlerin fiyat ayarlamaları veya arz artışı nedeniyle hızla kaybolabilir.
Buna karşın, veri etiketleme, insan zekası ve uzman yargısı gerektiren farklılaşmış bir alandır. Her bir yüksek kaliteli etiket, benzersiz uzmanlık bilgisi, kültürel arka plan ve bilişsel deneyim birikimini içerir; bunlar GPU hesaplama gücü gibi basitçe kopyalanamaz. Örneğin, doğru bir kanser görüntüleme tanı etiketlemesi, deneyimli bir onkologun uzman sezgisini gerektirirken, derin bir finansal piyasa duygu analizi deneyimli bir trader'ın pratik deneyiminden bağımsız olamaz. Bu doğal kıtlık ve yenilenemezlik, veri etiketlemenin hesaplama gücünün karşılayamayacağı bir rekabet engeline sahip olmasını sağlar.
Son zamanlarda, büyük bir teknoloji şirketi 14,8 milyar dolara bir veri etiketleme şirketinin %49 hissesini satın aldı, bu yıl AI alanındaki en büyük tek yatırım oldu. Daha da dikkat çekici olan, satın alınan şirketin genç kurucusunun, satın alanın yeni kurulan "Süper Zeka" araştırma laboratuvarına da liderlik edecek olması. Bu veri etiketleme şirketi sadece 7 yıl önce kuruldu, ancak değeri 30 milyar dolara ulaştı ve müşterileri arasında birçok AI alanındaki öncü şirket ve devlet dairesi bulunuyor.
Bu satın alma durumu, göz ardı edilen bir gerçeği ortaya koymaktadır: Mevcut aşamada, hesaplama gücü artık kıt bir kaynak değildir, model mimarileri de homojenleşmeye başlamıştır, gerçek AI zeka sınırını belirleyen şey, özenle işlenmiş yüksek kaliteli verilerdir. Bu büyük yatırımın arkasında, AI çağında "veri petroldür" anlayışına derin bir farkındalık yatmaktadır.
Ancak, piyasada her zaman rakipler vardır. Bazı bulut hesaplama toplama platformları merkezi bulut hizmetlerini alt üst etmeye çalıştığı gibi, bazı yeni Web3 AI projeleri de blockchain teknolojisi ile veri etiketleme değer dağıtım kurallarını yeniden şekillendirmeye çalışıyor. Geleneksel veri etiketleme modelinin temel sorunu teknolojide değil, teşvik mekanizmasının tasarımındadır.
Örneğin, bir doktor tıbbi görüntüleri etiketlemek için saatler harcayabilir, ancak yalnızca düşük bir ücret alabilir, oysa bu verilerle eğitilen AI modeli belki de milyarlarca dolarlık bir değere sahip olabilir, ancak doktor bu kazancı paylaşamaz. Bu son derece adaletsiz değer dağılımı, yüksek kaliteli veri sağlama isteğini ciddi şekilde zayıflatmaktadır.
Web3 projeleri tarafından önerilen çözüm, veri etiketleyicilerini ucuz "veri işçileri" olmaktan çıkarıp AI ağının gerçek "hisse sahipleri" haline getiren bir token teşvik mekanizması getirmektir. Bu model, Web3'ün üretim ilişkilerini dönüştürme avantajlarını kullanarak veri etiketleme alanında yeni olasılıklar yaratmayı amaçlamaktadır.
İlginç bir şekilde, belirli bir Web3 AI projesi tam da bu zaman diliminde piyasaya sürüldü, bu da belki de pazarın bir dönüm noktasını yansıtıyor: Hem Web3 AI hem de geleneksel AI, artık "rekabet gücü" aşamasından "veri kalitesi rekabeti" yeni aşamasına geçmiştir.
Geleneksel devler sermaye ile veri engelleri inşa ederken, Web3 "veri demokratikleşmesi" için yeni bir ekonomik modelle cesur bir deney yapmaya çalışıyor. AI'nin gelecekteki kontrolü üzerine olan bu mücadele, daha yeni başladı.
View Original
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
17 Likes
Reward
17
4
Share
Comment
0/400
MoneyBurner
· 10h ago
Etiketleme yarışı da geldi, on dolar küçük bir bahis yapalım mı?
View OriginalReply0
FastLeaver
· 11h ago
Etiketleme aracı teknoloji devlerini soyuyor ha ha
View OriginalReply0
metaverse_hermit
· 11h ago
Para kapmak mı? Etiket bu kadar mı değerli?
View OriginalReply0
MEVHunterX
· 11h ago
Blok Zinciri ve Web3 değer yeniden dağılımı, oldukça ilginç
Yapay Zeka Veri Etiketlemenin Yükselişi: 300 Milyar Dolar Değeriyle Sektörün Yeni Odak Noktası
AI alanındaki yeni odak: Veri etiketlemenin değeri ve geleceği
Yapay zeka alanında, veri etiketlemenin değeri üzerine sessiz bir tartışma başlamış durumda. Bir yandan, bir teknoloji devinin, bir veri etiketleme şirketinin neredeyse yarısını 14.8 milyar dolarlık şaşırtıcı bir fiyatla satın alması, tüm sektörde veri etiketlemenin değerine dair yeniden bir değerlendirmeye yol açtı. Öte yandan, bazı yeni Web3 AI projeleri "kavram pazarlaması" etiketinden kurtulmak için mücadele ediyor ve kendi gerçek değerlerini kanıtlamaya çalışıyor. Bu büyük zıtlığın arkasında, gerçekten ne tür bir piyasa içgörüsü yatıyor?
Öncelikle, merkeziyetsiz hesaplama gücü birleştirmeye kıyasla, veri etiketlemenin daha fazla potansiyele sahip bir alan olabileceğini kabul etmemiz gerekiyor. Kullanılmayan GPU kaynaklarını bulut bilişim devlerine karşı kullanma hikayesi oldukça çekici görünse de, aslında hesaplama gücü temelde standart bir maldır ve ana rekabet noktası fiyat ve erişilebilirliktir. Ancak, bu avantaj büyük şirketlerin fiyat ayarlamaları veya arz artışı nedeniyle hızla kaybolabilir.
Buna karşın, veri etiketleme, insan zekası ve uzman yargısı gerektiren farklılaşmış bir alandır. Her bir yüksek kaliteli etiket, benzersiz uzmanlık bilgisi, kültürel arka plan ve bilişsel deneyim birikimini içerir; bunlar GPU hesaplama gücü gibi basitçe kopyalanamaz. Örneğin, doğru bir kanser görüntüleme tanı etiketlemesi, deneyimli bir onkologun uzman sezgisini gerektirirken, derin bir finansal piyasa duygu analizi deneyimli bir trader'ın pratik deneyiminden bağımsız olamaz. Bu doğal kıtlık ve yenilenemezlik, veri etiketlemenin hesaplama gücünün karşılayamayacağı bir rekabet engeline sahip olmasını sağlar.
Son zamanlarda, büyük bir teknoloji şirketi 14,8 milyar dolara bir veri etiketleme şirketinin %49 hissesini satın aldı, bu yıl AI alanındaki en büyük tek yatırım oldu. Daha da dikkat çekici olan, satın alınan şirketin genç kurucusunun, satın alanın yeni kurulan "Süper Zeka" araştırma laboratuvarına da liderlik edecek olması. Bu veri etiketleme şirketi sadece 7 yıl önce kuruldu, ancak değeri 30 milyar dolara ulaştı ve müşterileri arasında birçok AI alanındaki öncü şirket ve devlet dairesi bulunuyor.
Bu satın alma durumu, göz ardı edilen bir gerçeği ortaya koymaktadır: Mevcut aşamada, hesaplama gücü artık kıt bir kaynak değildir, model mimarileri de homojenleşmeye başlamıştır, gerçek AI zeka sınırını belirleyen şey, özenle işlenmiş yüksek kaliteli verilerdir. Bu büyük yatırımın arkasında, AI çağında "veri petroldür" anlayışına derin bir farkındalık yatmaktadır.
Ancak, piyasada her zaman rakipler vardır. Bazı bulut hesaplama toplama platformları merkezi bulut hizmetlerini alt üst etmeye çalıştığı gibi, bazı yeni Web3 AI projeleri de blockchain teknolojisi ile veri etiketleme değer dağıtım kurallarını yeniden şekillendirmeye çalışıyor. Geleneksel veri etiketleme modelinin temel sorunu teknolojide değil, teşvik mekanizmasının tasarımındadır.
Örneğin, bir doktor tıbbi görüntüleri etiketlemek için saatler harcayabilir, ancak yalnızca düşük bir ücret alabilir, oysa bu verilerle eğitilen AI modeli belki de milyarlarca dolarlık bir değere sahip olabilir, ancak doktor bu kazancı paylaşamaz. Bu son derece adaletsiz değer dağılımı, yüksek kaliteli veri sağlama isteğini ciddi şekilde zayıflatmaktadır.
Web3 projeleri tarafından önerilen çözüm, veri etiketleyicilerini ucuz "veri işçileri" olmaktan çıkarıp AI ağının gerçek "hisse sahipleri" haline getiren bir token teşvik mekanizması getirmektir. Bu model, Web3'ün üretim ilişkilerini dönüştürme avantajlarını kullanarak veri etiketleme alanında yeni olasılıklar yaratmayı amaçlamaktadır.
İlginç bir şekilde, belirli bir Web3 AI projesi tam da bu zaman diliminde piyasaya sürüldü, bu da belki de pazarın bir dönüm noktasını yansıtıyor: Hem Web3 AI hem de geleneksel AI, artık "rekabet gücü" aşamasından "veri kalitesi rekabeti" yeni aşamasına geçmiştir.
Geleneksel devler sermaye ile veri engelleri inşa ederken, Web3 "veri demokratikleşmesi" için yeni bir ekonomik modelle cesur bir deney yapmaya çalışıyor. AI'nin gelecekteki kontrolü üzerine olan bu mücadele, daha yeni başladı.