2024 Amerika Birleşik Devletleri Seçimlerinin Varlık Pazarına Olası Etkileri Analizi
1. Seçim Genel Görünümü
2024 ABD seçimlerinin ilk tartışması 28 Haziran'da yapıldı. Tartışma sonuçları, bir adayın performansının belirgin şekilde önde olduğunu, diğer adayın ise yetenekleri konusunda kamuoyunda endişe yarattığını gösterdi. Tartışmanın ardından, birinci adayın destek oranı büyük bir artış gösterdi. Veriler, Kuzey Carolina, Arizona gibi 7 kritik eyalette bu adayın önde olduğunu ortaya koyuyor.
Gelecek seçim sürecindeki üç ana zaman noktası şunlardır:
İki partinin ulusal kongresi: sırasıyla 2024 Temmuz ve Ağustos'ta yapılacak ve kendi başkan ve başkan yardımcısı adaylarını seçecek.
İkinci tur adaylar tartışması: 10 Eylül 2024'te yapılacak.
Resmi oylama günü: 5 Kasım 2024 olarak belirlenmiştir.
İki, Ana Politika Farklılıkları
İki aday, altyapı inşası, ticaret, diplomasi gibi konulardaki görüşleri açısından oldukça uyumlu, ancak maliye, göç ve yenilenebilir enerji sektörleri gibi alanlarda önemli farklılıklar bulunmaktadır.
Maliye politikası
Bir aday, kurumsal vergi oranını %21'den %15'e düşürmeyi önerirken, diğer bir aday "denge yasası" önerisinde bulunarak kurumsal vergi oranını %28'e çıkarıp, öğrenci kredilerini azaltmayı sürdürmeyi planlıyor. Bazı analizler, ilk adayın vergi indirim politikasının şirket kârlarını artırabileceği ve yurtdışındaki fonların geri dönmesini teşvik edebileceğini belirtiyor.
Göçmenlik politikası
Bir aday, göçmenlik politikalarını sıkılaştırmaya eğilimliyken, yüksek nitelikli iş gücü için gereksinimleri nispeten esnek tutmaktadır. Bu durum, Amerika Birleşik Devletleri'nin ekonomik büyüme ivmesini etkileyebilir ve maaş seviyelerinin artmasına yol açabilir.
Sanayi Politikası
Enerji alanında, iki aday arasında belirgin bir ayrım var. Birisi geleneksel enerjiyi destekliyor ve petrol, doğalgaz keşif izinlerinin verilmesini hızlandırmayı savunuyor; diğeri ise temiz enerjinin gelişimine devam edilmesini savunuyor.
Ticaret Politikası
İki aday da yüksek gümrük vergisi politikasını destekliyor, bu da ABD'nin ithal hammadde maliyetlerini ve mal fiyatlarını artırabilir, enflasyonun düşmesine engel olabilir. Adaylardan biri daha radikal bir politika öneriyor, ABD'ye giren ürünler için %10'luk bir temel gümrük vergisi getirilmesini ve belirli ülkeler veya sektörler için daha yüksek vergi oranları uygulanmasını öneriyor.
Üç, Seçim Yılı Varlık Fiyatlarının Özellikleri
Yıl genelinde, seçim yılı piyasasının genel performansı diğer yıllarla belirgin bir fark göstermemektedir. Ancak çeyrekler ve aylar bazında analiz edildiğinde bazı özel düzenlilikler bulunmaktadır:
Seçim öncesi ( özellikle üçüncü çeyrekte ), federal fon oranındaki değişim miktarı daha az, ancak varlık fiyatlarının volatilitesi daha yüksektir.
Seçim yılına göre, seçim yılı Ekim ayındaki hisse senedi performansı genellikle daha zayıftır.
Dört, Tarihsel Geri Dönüş: 2016 Seçim Sonrası Piyasa Tepkisi
9 Kasım 2016'da, seçim sonuçları açıklandıktan sonra, piyasalarda "Trump Trade" fenomeni ortaya çıktı:
ABD tahvili getirileri önce yükseldi sonra düştü.
Altın fiyatları önce düştü sonra yükseldi.
S&P 500 endeksi ve Nasdaq endeksi yükseldi.
Bitcoin fiyatı yükseldi.
Dikkate değer olan, bu "Trump Ticareti" turunun başlangıç zamanının belirgin bir şekilde öne alınması, piyasanın ilk tartışmanın ardından pozisyon almaya başlamasıdır.
Beş, Özet
Amerika Birleşik Devletleri seçimlerinin piyasa üzerindeki etkisi, başlıca aşağıdaki birkaç alanda kendini göstermektedir:
Seçimlerin kendisi, piyasanın yükselişine dair yeterli bir gerekçe olarak görülmemelidir.
Seçim yılı Ekim ayı civarında, piyasa volatilitesi artar, aşağı yönlü riskler mevcuttur.
Mevcut duruma dayanarak, piyasada aşağıdaki eğilimler görülebilir: Enflasyon beklentilerinin artması, ABD Hazine tahvili faizlerinin artış baskısının artması, altının baskı altında kalması, ABD hisse senetlerinin ılımlı bir artış göstermesi ve kripto paraların ABD hisse senetlerinin hareketlerini takip etmesi.
Ancak, bu eğilimlerde hâlâ belirsizlikler bulunmaktadır, yatırımcıların seçim sürecini ve politika gelişmelerini dikkatle takip etmeleri ve risk yönetimini iyi yapmaları gerekmektedir.
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
9 Likes
Reward
9
5
Share
Comment
0/400
MEVHunterBearish
· 17h ago
Hisse senedi almak yerine soya fasulyesi almak daha iyidir.
View OriginalReply0
TradFiRefugee
· 20h ago
Sallanan eyalet hala sallanıyor mu? Her şey çöktü.
View OriginalReply0
RunWhenCut
· 20h ago
insanları enayi yerine koymak just get rich Boş konuşma yok
View OriginalReply0
ColdWalletGuardian
· 20h ago
Sallanma eyaletleri tekrar seçimleri karıştırmaya başladı.
View OriginalReply0
ChainMelonWatcher
· 20h ago
Hahaha neden hala aday isimlerini çıkaramıyorsunuz! Spekülasyon yapanlar, nasıl taşınacağını bilmiyorlar diye endişeleniyor.
2024 ABD seçimlerinin varlık piyasası üzerindeki etkisi: Politika ayrılıklarının artması Dalgalanma
2024 Amerika Birleşik Devletleri Seçimlerinin Varlık Pazarına Olası Etkileri Analizi
1. Seçim Genel Görünümü
2024 ABD seçimlerinin ilk tartışması 28 Haziran'da yapıldı. Tartışma sonuçları, bir adayın performansının belirgin şekilde önde olduğunu, diğer adayın ise yetenekleri konusunda kamuoyunda endişe yarattığını gösterdi. Tartışmanın ardından, birinci adayın destek oranı büyük bir artış gösterdi. Veriler, Kuzey Carolina, Arizona gibi 7 kritik eyalette bu adayın önde olduğunu ortaya koyuyor.
Gelecek seçim sürecindeki üç ana zaman noktası şunlardır:
İki partinin ulusal kongresi: sırasıyla 2024 Temmuz ve Ağustos'ta yapılacak ve kendi başkan ve başkan yardımcısı adaylarını seçecek.
İkinci tur adaylar tartışması: 10 Eylül 2024'te yapılacak.
Resmi oylama günü: 5 Kasım 2024 olarak belirlenmiştir.
İki, Ana Politika Farklılıkları
İki aday, altyapı inşası, ticaret, diplomasi gibi konulardaki görüşleri açısından oldukça uyumlu, ancak maliye, göç ve yenilenebilir enerji sektörleri gibi alanlarda önemli farklılıklar bulunmaktadır.
Bir aday, kurumsal vergi oranını %21'den %15'e düşürmeyi önerirken, diğer bir aday "denge yasası" önerisinde bulunarak kurumsal vergi oranını %28'e çıkarıp, öğrenci kredilerini azaltmayı sürdürmeyi planlıyor. Bazı analizler, ilk adayın vergi indirim politikasının şirket kârlarını artırabileceği ve yurtdışındaki fonların geri dönmesini teşvik edebileceğini belirtiyor.
Bir aday, göçmenlik politikalarını sıkılaştırmaya eğilimliyken, yüksek nitelikli iş gücü için gereksinimleri nispeten esnek tutmaktadır. Bu durum, Amerika Birleşik Devletleri'nin ekonomik büyüme ivmesini etkileyebilir ve maaş seviyelerinin artmasına yol açabilir.
Enerji alanında, iki aday arasında belirgin bir ayrım var. Birisi geleneksel enerjiyi destekliyor ve petrol, doğalgaz keşif izinlerinin verilmesini hızlandırmayı savunuyor; diğeri ise temiz enerjinin gelişimine devam edilmesini savunuyor.
İki aday da yüksek gümrük vergisi politikasını destekliyor, bu da ABD'nin ithal hammadde maliyetlerini ve mal fiyatlarını artırabilir, enflasyonun düşmesine engel olabilir. Adaylardan biri daha radikal bir politika öneriyor, ABD'ye giren ürünler için %10'luk bir temel gümrük vergisi getirilmesini ve belirli ülkeler veya sektörler için daha yüksek vergi oranları uygulanmasını öneriyor.
Üç, Seçim Yılı Varlık Fiyatlarının Özellikleri
Yıl genelinde, seçim yılı piyasasının genel performansı diğer yıllarla belirgin bir fark göstermemektedir. Ancak çeyrekler ve aylar bazında analiz edildiğinde bazı özel düzenlilikler bulunmaktadır:
Seçim öncesi ( özellikle üçüncü çeyrekte ), federal fon oranındaki değişim miktarı daha az, ancak varlık fiyatlarının volatilitesi daha yüksektir.
Seçim yılına göre, seçim yılı Ekim ayındaki hisse senedi performansı genellikle daha zayıftır.
Dört, Tarihsel Geri Dönüş: 2016 Seçim Sonrası Piyasa Tepkisi
9 Kasım 2016'da, seçim sonuçları açıklandıktan sonra, piyasalarda "Trump Trade" fenomeni ortaya çıktı:
Dikkate değer olan, bu "Trump Ticareti" turunun başlangıç zamanının belirgin bir şekilde öne alınması, piyasanın ilk tartışmanın ardından pozisyon almaya başlamasıdır.
Beş, Özet
Amerika Birleşik Devletleri seçimlerinin piyasa üzerindeki etkisi, başlıca aşağıdaki birkaç alanda kendini göstermektedir:
Seçimlerin kendisi, piyasanın yükselişine dair yeterli bir gerekçe olarak görülmemelidir.
Seçim yılı Ekim ayı civarında, piyasa volatilitesi artar, aşağı yönlü riskler mevcuttur.
Mevcut duruma dayanarak, piyasada aşağıdaki eğilimler görülebilir: Enflasyon beklentilerinin artması, ABD Hazine tahvili faizlerinin artış baskısının artması, altının baskı altında kalması, ABD hisse senetlerinin ılımlı bir artış göstermesi ve kripto paraların ABD hisse senetlerinin hareketlerini takip etmesi.
Ancak, bu eğilimlerde hâlâ belirsizlikler bulunmaktadır, yatırımcıların seçim sürecini ve politika gelişmelerini dikkatle takip etmeleri ve risk yönetimini iyi yapmaları gerekmektedir.